17 Ağustos 2012 Cuma

Armada Gezi Teknesi Milliyet Cadde'de!

Senem Aydın, geçen Pazar, Milliyet Gazetesi'nin "Cadde" ekinde Armada Gezi Teknesi'ni konu alan bir söyleşi hazırlamıştı. Kasım Zoto ile yapılan söyleşiden:

...Denizcilik bir tutku mudur, hobi midir sizin için?
Ben 60 yaşından sonra denizcilik yapmaya başladım. Geç keşfettim İstanbul denizlerini. Ama işin içine girince büyük keyif aldım. Ve Armada’nın da bir teknesi olması gerektiğini düşündüm. 
Armada Gezi Teknesi’nin 19’uncu yüzyıldan kalma bir havası var...
Benim de istediğim oydu. Son bir yıldır ‘doğru’ bir gezinti teknesinin tasarımı için kafa yoruyordum. 19’uncu yüzyıl sonlarıyla 20’nci yüzyıl başlarındaki gibi bir tekne istiyordum. İstanbul’un en çok beğenilen teknelerinin ortak özelliklerini araştırdıktan sonra, hayalimi SBO Yatçılık’ın sahibi Oğuz Ercantürk’le paylaştım. 11 ayın sonunda, İstanbul’a ilk gelen tekneler örnek alarak yapıldı. Bu tekne, batıda ‘commuter’ dediğimiz türün bir versiyonu. Bu tip tekneler Osmanlı döneminde ‘Şirket-i Hayriye’ de ‘Tenezzüh Teknesi’, ‘Tenezzüh Vapuru’ adıyla Boğaziçi’nde gezi ve yolcu taşıma amaçlı kullanmış. İstanbul denizlerinde artık siluetiyle bağdaşmayan tekneler seyrediyor. Halbuki bu bahsettiğim eski teknelere bakıyorsunuz, İstanbulla ne kadar da uyuşuyor... Şehrin modernleşmeye başladığı yıllardaki tekneler... O formdaki tekneleri düşünerek bu projeyi hayata geçirdik. Böyle 50-100 tekne denizlerde olduğu zaman hayalim tam anlamıyla gerçekleşecek. 
Armada Gezi Teknesi- Milliyet Cadde'den...

Tekneden sadece otel müşterileri mi yararlanabiliyor?
Hayır, bu keyif tüm İstanbullular için... Dünyanın başka hiçbir yerinde böyle bir kent yok. Tekneyle Haliç’e açıldığınızda müthiş bir görüntü seyrediyorsunuz. Bu tekneyle, herkes şehir manzarasının tadını çıkarsın istiyoruz.
“Eskiden daha çok iskele vardı”
 İstanbul tekne kültürüne dair bugünkü gözlemleriniz neler?
Geçmişe oranla deniz, çok daha az kullanılıyor. Benim çocukluğumda, yani bundan 40-50 sene önce, İstanbul’da iskele sayısı şimdiye oranla yüzde 50 daha fazlaydı. Doğayla, kentle bütünleşen tekne sayısı, şimdi çok daha az. Günümüz İstanbul’unda, özellikle yaz aylarında artan ve çoğunlukla yüzen çelik kütlelerden oluşan tekne trafiğindeki görsel keşmekeşten kendi adıma büyük rahatsızlık duyuyorum.   
Teşekkürler Milliyet, Teşekkürler Senem Aydın!

14 Ağustos 2012 Salı

"İstanbul'un Tenezzüh Ruhu Diriliyor"!

"Motor Boat & Yachting", Ağustos 2012 sayısında yer alan bu söyleşide "Armada Gezi Teknesi"nin kültürel kimliği ve varlık nedeni başlıkta çok güzel özetleniyor...
Ayrıca "Lezzette Tenezzüh" diyerek teknenin sunduklarına da yaratıcı bir yorum yapılmış... Bu söyleşinim imzası da Editör Selcen Tanınmış'a ait.
İçten teşekkürlerimizle.

Motor Boat & Yachting Dergisi
Ağustos 2012

("Tenezzüh": Kederden gamdan uzaklaşma, ferahlama ve keyif içinde gezinti...)

7 Ağustos 2012 Salı

Motor Boat & Yachting- Editör'den: "Denizci Kent, Kent Denizcisi"


Editörden:
Denizci kent, kent denizcisi


Bir turizm duayeninin suya yeni indirdiği teknesindeyiz. İstanbul’un eski tenezzüh teknelerinin ruhunu canlandırmak isteyen Kasım Zoto’nun, Şirket-i Hayriye’nin işlettiği “tenezzüh vapurları”nı örnek alarak yaptırdığı Armada 1’de... Sohbet iki kıyı arasındaki sandalcılardan İstanbul’un vapur eğlencelerine, Boğaz trafiğinden okyanus yelkenciliğine uzanıyor.

“Ben kent denizcisiyim” diyor Zoto, “Akşam çıkıp Haliç’e gidiyorum tekneyle, her yer pırıl pırıl. Bir şey yapmana gerek yok. Al işte night show. Başını nereye çevirsen keşfedecek yeni bir şey var. Yüz kere de gitsen bıkmazsın.”

İstanbul’un İstanbul olduğunu en iyi denizden baktığınızda anlıyorsunuz. Silüeti, yormayan hareketliliği, Kız Kulesi, Prens Adaları...
Her ne kadar denizciliğimiz yeni gelişiyor, yüzümüz denize ancak dönüyor olsa da İstanbul konum itibarıyla bir deniz kenti. Otomobillerin bu kadar yaygın olmadığı yıllarda denizin tadını çıkaran İstanbullu sanki şimdi şehrini yeniden keşfediyor.

Bu keşif sadece İstanbullularla da sınırlı kalmayacak gibi. Son yıllarda artan marina projeleriyle, kuzeyli yatçıların Akdeniz’e inerken İstanbul’u merkez alması yolunda çalışmalar yapılıyor mesela. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi tekne parklarla kıyılara bir düzen getirmek için projeler üretiyor. Yerli ve yabancı sermayeler marina yatırımları yapıyor. Şu anda 5 bin civarında olan tekne bağlama kapasitesinin beş yıl içinde iki katına çıkması hedefleniyor. Uluslararası yelken ve motoryat yarışları düzenleniyor...
Kentin silüetine tekneler karışıyor, denize çıkan kentli sayısı artıyor.


İyi seyirler, 

Selcen Tanınmış

Motor Boat & Yachting Dergisi
Ağustos 2012